ABD’den uçak alımı ve doğalgaz ithalatı tamamen ticari bir durum. Tercihin ABD’den yana olması yanlış görülebilir, ancak insanların neden bu konulara takıldığını anlamakta güçlük çekiyorum. En büyük eleştirilerimizi yönelttiğimiz AB ile toplam ihracatımızın yarısını gerçekleştiriyoruz. İlişkiyi kessek, ertesi gün aç kalabiliriz. En fazla eleştirdiğimiz ülkelerden ABD’nin askerleri topraklarımızda konuşlanmış, halk tabiri ile cirit atıyor durumdalar; zira şunu da unutmamamız gerekiyor ki NATO ‘müttefikiyiz’. ABD, Türkiye’nin büyük sorunlarından biri olan PKK'yı alenen destekledi. Öte yandan, Rusya Suriye'de 34 askerimizi şehit etmesine rağmen, Cumhurbaşkanı Erdoğan Soçi'ye gidip Putin ile görüştü ve anlaşma sağladı. Böyle yüzlerce örnek verilebilir.
Keşke her durumda tepkimizi koyup ilişkiyi kesebilsek. Ancak uluslararası ilişkiler böyle işlemiyor ne yazık ki. Küresel dünyada buna mecburuz, herkes gibi. Putin bile Rus savaş uçağını düşürmemize rağmen çıkarları gereği Türkiye ile tekrar masaya oturdu; Türkiye de buna mecburdu. Olaylara objektif bakabilmemiz, daha sağlıklı olacaktır. Buradaki asıl mesele Cumhuriyetin temellerini sarsacak ‘Türkiyelileşme’ ve kimliğimizin kaybedilme riski. Bunun ABD desteğiyle gerçekleşmesi ise konuşulmuyor, bu da ilginç.
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Erhan YÜCEL
Konuşulanlar ve Konuşulmayanlar
ABD’den uçak alımı ve doğalgaz ithalatı tamamen ticari bir durum. Tercihin ABD’den yana olması yanlış görülebilir, ancak insanların neden bu konulara takıldığını anlamakta güçlük çekiyorum. En büyük eleştirilerimizi yönelttiğimiz AB ile toplam ihracatımızın yarısını gerçekleştiriyoruz. İlişkiyi kessek, ertesi gün aç kalabiliriz. En fazla eleştirdiğimiz ülkelerden ABD’nin askerleri topraklarımızda konuşlanmış, halk tabiri ile cirit atıyor durumdalar; zira şunu da unutmamamız gerekiyor ki NATO ‘müttefikiyiz’. ABD, Türkiye’nin büyük sorunlarından biri olan PKK'yı alenen destekledi. Öte yandan, Rusya Suriye'de 34 askerimizi şehit etmesine rağmen, Cumhurbaşkanı Erdoğan Soçi'ye gidip Putin ile görüştü ve anlaşma sağladı. Böyle yüzlerce örnek verilebilir.
Keşke her durumda tepkimizi koyup ilişkiyi kesebilsek. Ancak uluslararası ilişkiler böyle işlemiyor ne yazık ki. Küresel dünyada buna mecburuz, herkes gibi. Putin bile Rus savaş uçağını düşürmemize rağmen çıkarları gereği Türkiye ile tekrar masaya oturdu; Türkiye de buna mecburdu. Olaylara objektif bakabilmemiz, daha sağlıklı olacaktır. Buradaki asıl mesele Cumhuriyetin temellerini sarsacak ‘Türkiyelileşme’ ve kimliğimizin kaybedilme riski. Bunun ABD desteğiyle gerçekleşmesi ise konuşulmuyor, bu da ilginç.